22 Mayıs 2013 Çarşamba

Songul Öden kimdir, Songül Öden

Songül Öden, 17 Şubat 1979 tarihinde, Diyarbakır’da dünyaya geldi. Müteahhit bir babanın ve ev hanımı bir annenin kızı Songül Öden, genç kızlık yıllarının çoğunu Ankara’da geçirdi. İlk oyunculuk deneyimlerini Ankara Deneme Tiyatrosu’nda yaşadı.Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü Oyunculuk Anasanat Dalı’ndan mezun olan ve Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nda yarı zamanlı şan eğitimi alan sanatçı, Ankara Sanat Tiyatrosu’nda (AST), Ankara Deneme Sahnesi’nde, Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda ve de pek çok özel tiyatroda görev aldı. Grup Hepsi Fan Club – Songül Öden Biyografi 1999 yılında rol aldığı Ferhunde Hanımlar adlı tv dizisi ile tiyatro dışında da oyunculuk yeteneklerini sınayan Öden, 2001 yılında Vasiyet, 2002 yılında Havada Bulut ve2005-2007 yılları arasında ise Gümüş adlı dizilerde rol aldı. Gümüş, yayınlandığı dönemde en çok izlenen yapımlardan birisi olurken, genç oyuncuya da büyük bir popülerlik kazandırdı. Tv sektörünün ardından sinemaya da atılan başarılı oyuncu, 2009 yılında Acı Aşk ve 2011 yılında 72. Koğuş adlı filmlerde, 2007yılında ise Sınır adlı kısa filmde rol aldı. Tiyatro kökenli oyuncularımızdan olan Öden, Ankara Deneme Sahnesi’nde 1993 yılında rol aldığı ilk oyun olan Yerma’nın ardından 1999-2000 yıllarında Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz ve de Birimiz Hep İçin, 2003-2004 yılları arasında ise Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda Hortlak ve Ne Kadınlar Sevdim oyunlarının kadrosunda bulundu. Öden’in 2007 yılında rol aldığı Kadıncıklar adlı oyun, başarılı sanatçıya 2008 yılında 8. Lions Tiyatro Ödülleri ve İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülü kazandırdı. Songül Öden son olarak 2010 yılında, The Successful Mr.&Mrs. Pells adlı Arjantin dizisinin bire bir uyarlaması olan Mükemmel Çift’de, Tardu Flordun ile beraber rol aldı. Songül Öden Doğum Yeri : Diyarbakır Doğum Tarihi : 17 Şubat 1979 Eğitimi : Akademi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro bölümü mezunu. Ankara Sanat Tiyatrosu’nda(AST), Ankara Deneme Sahnesi’nde, Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda ve Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda görev yaptı. Gümüş adlı TV dizisinde rol aldı. Songül Öden kimdir, Songül Öden biyografi 1977 Diyarbakır doğumlu, müteahhit bir babanın ve ev hanımı bir annenin kızı Songül Öden. Çocukluk ve gençlik yılları Ankara’da geçmiş, Hacettepe Üniversitesi’nde şan eğitimi almış ve AST’da stajyer öğrenci olarak bulunmuş. Hacettepe Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro bölümü mezunu. Ankara Deneme Tiyatrosu’nda ilk oyunculuk deneyimlerini elde eden Songül Öden, AST’ı bir kale, bir okul ve bir mücadele anıtı olarak tanımlıyor ve kendini tiyatro sanatını öğrenmeye böyle bir okulda başladığı için çok şanslı hissediyor. Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda bir sezon, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda ise üç yıl süreyle oyuncu olarak görev almış Songül. Aziz Nesin’in yazdığı Ali Sürmeli’nin yönettiği ‘’Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz’’ve Arnold Wesker’in yazıp Berin Cumalı’nın çevirdiği Burak Sergen’in yönettiği‘’Dört Mevsim’’adlı oyunlar Diyarbakır Devlet Tiyatroları’nda yer aldığı projelerden sadece birkaçı. Geçtiğimiz sezon DDT’ndan ayrılan Songül, bu sezon Diyarbakır’da sahnelenmekte olan Plautus’un yazıp, Laçin Ceylan’ın yönettiği Hortlak adlı oyunda da rol alıyordu. Yine geçtiğimiz sezon Tiyatro Çisenti’nin Atilla İlhan’ın şiirlerinden derlediği Ne Kadınlar Sevdim adlı oyunuyla da seyirci karşısına çıkan genç oyuncu, Enver Aysever’in proje tasarımını yaptığı oyunda usta oyuncu Köksal Engür’le aynı sahneyi paylaşmış ve bu iki başarılı ismin başarılı performansı sayesinde ortaya seyrine doyulmaz bir eser çıkmıştı. Konusu eski Yeşilçam filmlerini aratmayan Gümüş adlı tv dizisinde ise klişe bir hikayenin klişe olabilecek kahramanını tecrübesi ve yeteneğiyle ayrıntılandırarak ortaya ‘seyirci’ için izlenesi, oyuncu adayları içinse örnek olacak bir performans çıkaran Songül Öden’le televizyon ve dizi üzerine konuşmak yerine; tiyatro geçmişi, deneyimleri, idealleri ve oyunculukla ilgili planları hakkında konuşup, okuyucularımıza bu başarılı ismi tanıtmak istedik. Ortaya kime, niye ve nasıl bir tiyatro yaptığını sorgulayan, yaşadığı hayatla ve onun düzeni ile dertleri olan, yaşamla verilen düşünsel mücadeleyi ifade etmek, kendince sorguladığı yaşama dair ürettiği cevapları haykırabilmek için tiyatro sanatını seçmiş olan bir Songül çıktı. İşte söyleşimiz: Okuyucularımız ya da genelde pekçok kişi Songül Öden’i çok fazla tanımıyor aslında. TV’de hergün izlediğimiz, türlü entrikaların içine düşürülüp, başına çoraplar örülen sayısız başrol oyuncularından sadece biri. Bir televizyon dizisi oyuncusu. Oysa geçmişinize baktığımızda böyle olmadığı çok net bir biçimde görülüyor. Aslında kimdir Songül Öden? Kendini nasıl tanımlar? Songül Öden öncelikle bir tiyatro oyuncusu . Sonra herkes gibi acıkan, üşüyen, hastalanan, aşık olan, üzülen, üzen, tutkularının ve erdemlerinin peşinden koşan bir insan … bir kadın, bir sevgili … Sahnede olmak, rol inşa etmek, alkışları duymak…. Uzun süredir sahneden uzak kaldın bildiğim kadarıyla. Sahneye bir özlem var mı içinde? Öyle çok uzun bir süre ayrı kalmadım sahneden daha şubat ayında Diyarbakır Devlet Tiyatrosunda oynamaya devam ediyordum … ama bir özlem tabi ki hep var ve olacak, öyle ki ben sahnede oynarken bile sahneye özlem duyuyorum !.. Çünkü tiyatro benim için bir araç amaç değil … benim de herkes gibi yaşadığım hayatla ve onun düzeni ile ilgili dertlerim var. bunları hep sorguluyorum ve yeni cevaplar üretiyorum , deyim yerindeyse güncelliyorum çünkü hep şekil değiştirip daha da acımasızca karşıma çıkıyor bu dertler ve onları dile getirip ifade etmemin yegane yolu tiyatro benim için evet başkaları yaşamla verilen bu düşünsel mücadeleyi ifade etmek için başka başka araçları kullanırlar ; kimi yazar , kimi beste yapar , kimi bilim adamı olur , kimiyse benim gibi tiyatro oyuncusu … yani kendimce sorguladığım yaşama dair ürettiğim cevapları haykırabilmek için kullandığım araç, bir anlamda megafon tiyatro sanatı !.. Bir oyunu oynarken bile onu geliştirebilmenin cevabımı daha sertleştirebilmenin ya da öteki soruların cevaplarını haykırabilmenin peşindeyim bu nedenle sahnedeyken bile sahneye özlem duyuyorum… ayrıca bu kendini ifade edebilmenin en eğlenceli ve estetik yolu … düşünsenize ben çocukluğumdan bu yana en sevdiğim şeyi yapıyorum yani oyun oynuyorum , bir de üstüne para veriyorlar bana … Burdan biraz geçmişe, oyunculuktaki ilk yıllarına dönelim istiyorum. Ankara Sanat Tiyatrosu’nda profesyonel oyunculuğa ilk adımlar atıldı. Nasıl bir başlangıçtı sence? Nasıl değerlendiriyorsun o dönemi? Ankara sanat tiyatrosu bir kale , bir okul ve bir mücadele anıtı … ben çok şanslı bir aktiristim çünkü tiyatro sanatını öğrenmeye böyle bir okulda başladım . Daha üniversiteye bile gitmeden ast’ da tiyatronun ne demek olduğunu öğrenmeye, rutin derslerin , yani ses ve konuşma , mimik , rol vs yanında tiyatro yaşamını , disiplini ve gerçek özverinin ne demek olduğunu anlayıp kavramaya başladım. Sanırım benim hayatımda atılan bu ilk adımın doğruluğu beni tiyatro konusunda hep düzgün adım atmaya zorladı … 



izLemek Lütfen Buraya Tıklayınız....... Filmi izLE TıkLa


izLemek Lütfen Buraya Tıklayınız....... Filmi izLE TıkLa


izLemek Lütfen Buraya Tıklayınız....... Filmi izLE TıkLa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder